Son dakika gelişen, (dolaylı gelen) izleme daveti sonrası Zorlu PSM’de Damdaki Kemancı’yı izleme fırsatım oldu.

İlk kez canlı müzikal izlemenin yanında birçok ilkleri de o gece yaşamıştım. Garip olan ise o akşam üzerinden 2 yıl geçti, araya pandemi girdi ve ben ilk kez blog yazısı olarak değerlendirmemi paylaşıyorum. Blog adresimi değiştirmeseydim belki aradan kaybolacaktı.

Eğer odaklanırsam, üzerinden yıllar geçse bile mekanı, insanları, sesleri, hissettirdiklerini şu an gerçekleşiyor gibi hatırlayabiliyorum. Bu hem iyi hem de kötü bir düşünce sistemi. Mantıkla kontrol altına alamazsam delirmeye kadar gidebilir. Ama sorun yok 🙂 Geçmişin değerini, biraz fazla biliyorum diyelim.

Sahneyi tam karşıdan gören orta sıradan izlerken insanların tepkileri de dikkatimi çekmişti. Seyirci hızlı reaksiyon veriyordu ama çoğu zaman oyunun da akışı gereği duran davrandılar.

Zorlu PSM sahnesi büyük olduğu için müzikaldeki sahne tasarımına çok iyi olanaklar sunsa da bence sadeydi. Biraz daha detaylar eklenebilirdi. Üç farklı mekan tek sahnede kurgulanırken modüler parça kullanılabilirdi ama sabit duran tümleşik yapılar izleyicide geçiş hissi yaratmakta zorlayıcı oldu. Örnek olarak Oyun Atölyesi’nin sahnesi küçük ancak dar mekanda alan derinliği için her zaman ters üçgen tasarımı yapıyorlar. Farklı mekanlar metinde geçiyorsa sahnede alan derinliğini bölümleyerek kullandıkları için sadece birkaç dekor mekan farkını keskin biçimde gösteriyor. Damdaki Kemancı’da bu yetersiz geldi, sahne alanı çok fazlaydı ama iyi kullanılamamıştı.

Oyunculuklar çok iyiydi. Role uygun karakterler, oyundan koparmamıştı. Kadroya bilmeden izlemeye gitmiştim. Binnur Kaya’nın önce sesinin duyulması daha sonra sahneye girmesi etkileyici ve şaşırtıcı oldu benim için. Dramatik bölümlerde bile (biraz da müzikal etkisiyle) gülümse hissiyatı oluşturdu. Genele yayıldığında müzikal farklı duyguları iç içe yaşatan bir süreçte geçti. Bazı sahne gösterilerinden ayrılırken sadece sinirli, sadece mutlu, sadece gerilmiş ruh haliyle ayrılabilirsiniz. Ancak bu müzikalde bazen güldüren bazen üzen geçişler sonrası karışık duygularla yorulmuş olarak ayrılıyorsunuz.

Işıklandırma ve ses oyundan koparmadı, doğal akışta hissettirdi. Yerelleştirilmiş bir müzikal olunca, orijinalini izleyenler için zaman zaman rahatsız edici gelmiş olabilir. Orijinalini daha önce kısmi olarak izlediğim için beni bu müzikal rahatsız etmedi.