Perdeler açıldı. Daha ilk sahnede Kral kendini gösterdi. Kararını açıkladığı an, tüm oyunun kaderini çizerken sahip olduğu ego ve krallığın gücünü de tanımlamış oldu. İlk sahnede kral kızlarının verdiği tepkiler ve o tepkilere kralın karşılığı ilk başta yapay gelse de egoların, ihtişamın gözleri kör ettiğinin vurgulanması ile daha mantıklı görünmeye başladı.

Perdeler açıldı. Daha ilk sahnede Kral kendini gösterdi. Kararını açıkladığı an, tüm oyunun kaderini çizerken sahip olduğu ego ve krallığın gücünü de tanımlamış oldu.

İlk sahnede kral kızlarının verdiği tepkiler ve o tepkilere kralın karşılığı ilk başta yapay gelsede egoların, ihtişamın gözleri kör ettiğinin vurgulanması ile daha mantıklı görünmeye başladı. -Spoiler- dolu bu yazımda oyunu izleyecek olanlar için uyarı notunu düşüyorum.

Hakkında

Bilgi

İlk ısırıkla başladı her şey.
Kıyım o zaman başladı.
Zaman geçti
Ve Lear sordu:
“En çok hanginiz seviyor bizi?”
Ve Lear sordu
Ve gök gürledi.
“Sen her şeysin dediler bana.
Yalan!Her şeysem niye üşüyorum?”
Dedi.
Ve aklı
Kendi lanetiyle zehirlendi.
Kral Lear, iktidarın vahşiliğini ve iktidarın kendisiyken mağduruna dönüşen insanı anlatır…
Süre

2 perde; ara ile birlikte 140 dak.
Salon

Oyun Atölyesi
İzlediğim Tarih:

03.05.2019 – 20:30

Oynayanlar

Lear:

Haluk Bilginer
Goneril/Soytarı:

Berfu Öngören
Regan/Soytarı:

Hare Sürel
Cordelia/Soytarı:

Nazlı Bulum
Gloucester Kontu/Soytarı:

Arif Pişkin
Kent Kontu:

Deniz Celiloğlu
Edmund/Burgonya Dükü/Soytarı/Hizmetli:

Kaan Turgut
Edgar/Fransa Kralı/Soytarı:

Onur Özaydın
Cornwall Dükü/Soytarı/Hizmetli:

Sertan Müsellim
Albany Dükü/Soytarı/Hizmetli:

Efe Tunçer
Oswald/Hizmetli:

Hüseyin Sevimli
Yönetmen Asistanı:

Timuçin Başgül
Yönetmen Asistanı:

Mithat Ozan Küren
Yönetmen Asistanı:

Gözde Demirtaş
Sahne Tasarımı Asistanı:

Pınar Demir
Orijinal Adı:

King Lear
Yazan:

William Shakespeare
Çeviren:

Haluk Bilginer
Yöneten:

Muharrem Özcan
Sahne Tasarımı:

Özlem Karabay
Müzik:

Tolga Çebi
Işık Tasarımı:

Kemal Yiğitcan
Hareket Düzeni:

Orçun Okurgan
Dövüş Koreografisi:

Tamer Serkan Subaşı
Afiş Tasarımı:

Ethem Onur Bilgiç
Buradan prova notları okuyabilirsiniz.

Oyun Atölyesi’nin iki yıl içinde kendi büyünmesindeki tüm oyunlarını izledim. Son izlediğim oyun ilk sezonunda, sezonun son ayında Kral Lear oldu.

Tadilat geçiren Antre Bar bölümü ferah olmuş, stand-up gösterilerinin bulunduğu akşamlara ev sahipliği yapıyor. Stand-up göaterilerine katılma şansım olmadı, belki birgün.

Oyun Atölyesi sahnesi onarım geçirdi mi bilmiyorum. Kral Lear oyununun dekorundan ve müziklerinden bahsetmezsem olmaz.

Geniş alana ihtiyaç duyan sahneler sebebiyle dekor her zamanki gibi çok fonksiyonlu ama bu kez çok daha sade. Diğer izlediğim Oyun Atölyesi oyunlarına göre daha kalabalık kadroya sahip olduğu ve aksiyonu bol olduğu için; siyah perdeyle derinlik hissi veren duvarlar, sahne arkasını boydan boya kaplayan cam duvar ve ortasındaki geçit ile sahne tabanını kaplayan tek basamaklık yükseklikteki yüzey hem ilerleyen sahnelere alan yaratıyor hemde demonte olabilen alanları ile yeri geliyor çamur kuyusu yeri geliyor zindan oluyordu.

Özellikle muhafızların arama yaptığı sahne ile fırtınalı gece sahnelerinde aynı dekor bambaşka amaçlarla başarılı bir şekilde kullanıldı. Fırtınalı gece ile kralın delirmesi iyi bağlanmıştı.

İki kardeşin yaptığı düello sahnesi başarılıydı. Hem sahneler arası geçişlerde hemde kararkter tanıtımlarında müzikler çok uyumluydu.

Oyunu izledikten sonra aklınıza geldiğinde bir video açıp tekrar izleyemezsiniz ancak spotify da oyunun müziklerini dinleyip oyunu tekrar anımsayabilirsiniz. Bu imkanın olması çok güzel bir ayrıcalık. Ek olarak benim gibi dekorları da detaylı inceliyorsanız hafızanızda oyunun canlanması hiçte zor değil.

İlk sezonunda bilet bulabilmek büyük şanstı benim için. Tolga Çebi’nin Spotify hesabından oyun müziklerini dinleyebilirsiniz. (Oyunu izleyenler için sahneleri anımsatıcı olacaktır.) Sonuç olarak Oyun Atölyesi’nde kendi oyunu Kral Lear; oyun, oyuncular, ustalar, dekor, müzik, ışık mükemmeldi. Yine her zamanki gibi.