Web sayfası tasarımı, sosyal medya görseli veya broşür için bazen bir fikre acil ihtiyaç duyuyorum. 5 dakikalık düşünce süresince, bir fikir oluşursa bunu son aşamaya kadar zihnimde tasarlamaya devam ediyorum.

Web sayfası tasarımı, sosyal medya görseli veya broşür için bazen bir fikre acil ihtiyaç duyuyorum. 5 dakikalık düşünce süresince, bir fikir oluşursa bunu son aşamaya kadar zihnimde tasarlamaya devam ediyorum. Hemen sonrasında programları açıp uygulamaya geçtiğimde yaptığım hatanın farkına varmayıp bunu devam ettiriyorum. Buradaki hatam, fikri çok fazla olgunlaştırarak sadeleşmekten uzaklaşmış olmamdır.

Olayları sıralamaya dökecek olursam; fikir ihtiyacının oluşması, fikrin bulunması, fikrin zihnen başlaması, kâğıda veya dijital ortama ilk taslağın aktarımı, fikrin tasarıma dönüştürülmesi.

Organik Gelişmeyen Fikirlerde GDO Gibi Zararlıdır

Tasarımların üretilme sürecinde tasarımcıyı hataya sürükleyen çeşitli etkenler vardır. Bunların başında zaman kavramı ve onun kısıtlanması gelmektedir. Kısıtlanmış zaman diliminde acil üretilmesi gereken tasarım, fikre ihtiyaç duyar. Fikrin tasarıma dönüşmesi için yukarıdaki olay sıralaması gerekir. Bu sıralama aynı bir bitkinin tohum evresinden çiçek evresine erişmesi gibi zamana ihtiyaç duyar. Günümüzde sıkça duyduğumuz “Organik Büyüme” fikirden tasarım evresine geçişte de gereklidir. Bu duruma müdahale ettiğimizde süreci hızlandırırız ancak hatalar ve gereksiz birçok ayrıntı ile uğraşmak zorunda kalırız. Aynı GDO sonrası oluşan hastalıklar gibi.

Kısıtlı Zamanda Tasarımı Sadeleştirmek

Birçok küçük ve orta ölçekli firma bünyesinde; küçük, orta ve büyük ölçekli firmalara hizmet vererek çalıştım. Serbest çalıştığım dönemin haricinde kurumsal olarak çalıştığım dönemlerde hep kısıtlı zaman sorunuyla karşılaştım. Yurt dışında çalışma deneyimim olmadığı için başka ülkeler hakkında konuşamam ama Türkiye’de hangi ölçekte firmadan çalışırsanız çalışın hepsinde bu sorun mevcut. 

Kısıtlı zaman sorununa önlem olarak günlük, haftalık ve aylık çalışma takvimleri çıkarıyorum. Oluşan her boşlukta (ki bu pek mümkün olmuyor) gelecek dönemin işini taslak seviyesinde hazırlamaya çalışıyorum. Biliyorum ki acil işlerle mutlaka karşılaşacağım. Bu süreç içerisinde bir kurtarıcı olarak görünen çalışma takvimleri de maalesef sonuçsuz kalıyor. Haliyle yine kısıtlı zaman döngüsünde fikri zihinde olgunlaştırıp, taslakta aynen uygulamaya döküp tasarım olarak sunuyorum. Sonuçta yine fazlalıklarıyla servis edilmiş tasarımlar ortaya çıkıyor. Bu da ekstra zaman kaybına neden oluyor.

Peki, tasarımı neden sadeleştirmeliyiz?

Örneğin limon satışını anlatan bir el ilanı hazırlamamız gerekiyor. Yine bildiğimiz etkenler dört bir yanımızda. Aklınıza ilk olarak bir kasa limonun, el ilanının tam ortasına koyma fikri geldiğini varsayalım. Zamanınız kısıtlı olduğu için ikinci bir fikri üretmekle uğraşmayacaksınızdır. Hemen taslağınızı oluşturup tasarımı onaya sunacaksınızdır. Bunun sonucunda fikrin üretilmesi, kısa zamanda üretilmesi görevlerini gerçekleştirerek sonuca ulaştınız. Ancak el ilanı gerçek amacına tasarımınız sadeleşmediği, üzerinde daha fazla düşünülmediği için hizmet edemeyecektir. Belki üzerinden bir su damlasının aktığı, güneş ışığının sol üst köşeden vurduğu tek limon kullansanız tasarımınız daha etkileyici olabilirdi.

Tasarımcı hangi alanda olursa olsun; kısıtlanmaya, baskı görmeye devam ederse tasarımlara özen gösterilmez sonuç olarak bugün medya da gördüğümüz kötü reklamlarla tüketici karşılaşmaya devam eder. Dikkatli bakarsanız sadece “gerçekten kurumsal” firmaların reklamları sizi etkilemektedir. Çünkü orada tasarımın üretilmesi için gereken imkanlar tasarımcılara verilmiştir.