Mücadelemin öncesinde her ne kadar farkında olsam da insanım, zaman zaman beni çalışmaya teşvik eden olguları unutuyorum. (Belki yıllar süren) çalışmamın karşılığını almak için bir fırsatım olabilir ama bu fırsata sahip olmak için çeşitli gereksinim şartlarını sağlayamazsam hayatta bir kez elde edebileceğim olanakları kaçırmış olurum.

Bilimden sanata, tarihten coğrafya, yazılımdan savunma sanatlarına kadar birçok konuda; iş, eğitim, temel gereksinimler ve ihtiyaçlar için harcadığım zamandan kalan sürede kendimi eğitmeye çalıştım.

Yıldan yıla çabalarımın karşılığını almaya başladım ama bu durum beni daha çok çalışmaya motive etse de yavaşlamayı engelleyemedi. Her zamankinden daha kapsamlı projeler yapıyorum ama katmanları çok detaylı olduğu için bitmek bilmiyor, geneline baktığım eldeki proje sayım bir elin parmağını geçmiyor. Bu da bir huzursuzluk veriyor. Bazen durup yöntemlerimi sorguluyorum; daha kolay, hızlı, akılcı bir yöntem kurgulamaya çalışıyorum.

2015, sanki dün gibi. Bir yaz günü, hava aşırı sıcak. Akşam olmasını, eve gitmeyi bekliyorum. Çünkü sadece geceleri huzur bulabiliyordum, günün 13 saati çalışmaktan, yerimde saydığı hissetmekten bıkmıştım. O zamanki lisans eğitimim bitene kadar bu iş yerinde haftanın 6 günü çalışmak zorundaydım, 1 buçuk yıl vardı kırılma noktası yaşamaya ve bunu henüz o zamanlar bilmiyordum. O gün aşırı bunaldığımı hatırlıyorum, kafam bilgiyi kabul etmiyordu, ihtiyacım olduğunu bildiğim kodları öğrenmek istemiyordum, mevcut projemi bitiremiyor, yeni projeye üretmiyordum. Eski felaketler artık beni çalışmaya teşvik etmiyordu. Ancak o günlerde bile bir noktada durup duygularımı kapatıp tam motivasyon ile yapmam gereken neyse ona odaklanabiliyordum. Bugün ise garip bir şekilde bunu yapamıyorum.

Kimyasal ürünlerin artması, oksijen değerlerinin düşmesi, kısıtlı hareket ortam, gıda çeşitliliğinin azalması, aşırı sinyal trafiği olan ortamlar, sürekli ışık, düzensiz uyku, zihin yorgunlukları, sosyal ilişkilerin bitmesi,.. düşününce ne kadar da çok olumsuzluk son 7 yılda hayatımı sarmış. Yine kısmen de olsa farkında olarak olumsuzluklara karşı girişimlerim oluyor ama eskiye göre olumsuzlukların arttığı gerçek.

Tüm bunların ortasında kendimi geliştirmeye devam etmek zorundayım. Kendi Köy Enstitüsü planımı kurguladım diyebilirim. Her alanda az da bilgiye, bilgiyi kullanılabilme becerisine sahip olmam gerekiyor. Bu ihtiyacımın bilincinde olup ne kadar çalışırsam çalışayım yeterli eğitimi almadığımı düşünüyorum.

Şimdi, bu mayısın son günlerinde de bir dönüm noktasındayım. Sanki tüm yıl hazırlanmış ve sonunda sınava gireceğim ya da olimpiyatlara yıllardır hazırlanan bir sporcu psikolojisine sahip gibiyim.